Kredi hayat sigortası sözleşmesi kurulurken hasta olduğunu beyan etmeyen sigortalının bu hastalık nedeniyle ölümü halinde; mahkemece tüm tedavi kayıtları incelenmekte ve sigortalının lehtarları / mirasçıları, var olan sigorta tazminatı talep haklarını kaybetmektedir.
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
2021/1653 E. - 2021/1852 K.
Dosya kapsamı ve deliller incelendiğinde:
Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda davacılar, murisleri tarafından dava dışı bankadan kullanılan tarımsal krediden kaynaklı kredi borçlarını yapılandırarak sonlandırdıklarını, oysa muris adına hayat sigortası poliçesi yapıldığını, müteveffanın kredi çektiği tarihte herhangi bir kanser hastalığı ya da rahatsızlığının bulunmadığını, davalı sigorta şirketinden işbu hastalığın poliçenin düzenlendiği sırada murislerin de mevcut olup beyan olmadığına yönelik tespitinin asılsız ve gerçeği yansıtmadığını bu nedenle de bakiye kredi borcundan davalının sorumlu olduğunu ileri sürmüştür.Dosya kapsamına göre, davacılar murisinin dava dışı ... Bankası A.Ş'den birden çok kredi kullanıp bu kredileri yine birden fazla hayat sigortası poliçesi ile sigortaladığı, sigortalı murisin imzasını içeren sözleşmelerde kanser, böbrek yetmezliğine bağlı diyaliz tedavisi ve siroz hastalıklarının teminat kapsamı dışında kaldığının belirtildiği, davacılar murisinin de bu rahatsızlıkların kendisinde bulunmadığını beyan ettiği, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan ... tarihli raporda murisin ölüm sebebi ile kanser hastalığı arasında illiyet bağının bulunduğu saptandığı, davacılar murisinin ölümüne yol açan hastalığın sözleşme sırasında mevcut olduğu görülmüştür.
Bu durum karşısında; davacılar murisi ile hayat sigortası sözleşmesi yapıldığı sırada Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliğinin 7. maddesi kapsamında davalının bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirdiği, davacılar murisinin ölüm sebebi ile gerçekleşen riziko arasında illiyet bağının mevcut olduğu, davacılar murisinin rahatsızlığını sözleşmenin kuruluşu sırasında söylemeyerek / gizleyerek beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığı değerlendirilmiştir. Bu itibarla,istinaf edilen kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kararın hukuka uygun olduğu, bu nedenlerle davacıların istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b,1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Özdağ Hukuk & Danışmanlık Bürosu uzman avukatları ile izmir sigorta avukatı alanlarında ve diğer özel durumlara ilişkin alanlarda müvekkillerine etkin hukuki danışmanlık ve dava takibi hizmeti sunmaktadır. Yukarıda kısaca belirttiğimiz açıklamalardan sonra bize ulaşmak isterseniz Whatsapp için Tıklayın veya müvekkil hattımız olan 0544 424 84 67 numaralı telefonumuzdan ulaşabilirsiniz.
Bu İnternet Sitesi içeriğinde yer alan tüm eserler (yazı, resim, görüntü, vb.) Avukat Aybüke Özdağ'a ait olup 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır. Bu hakları ihlal eden kişiler, 5846 sayılı Fikir ve Sanat eserleri Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan hukuki ve cezai yaptırımlara tabi olur. Avukat Aybüke Özdağ, ilgili yasal işlem başlatma hakkına sahiptir.
Bu Makaleyi Paylaş